Mutlaka telefonun yanında bir konu veya bir ürün hakkında konuştuktan hemen sonra o ürün veya konu ile ilgili Facebook’ta bir reklam görmüşsünüzdür. Görmediyseniz bile bu reklamlarla karşılaşmış arkadaşınız veya arkadaşınızın arkadaşı vardır.
Nasıl oluyor da telefonun yanında konuştuğumuz bir ürünün reklamını Facebook’ta görüyoruz. Hem de çok kısa bir süre sonra. Yoksa Facebook, yani telefonumuz, bizi mi dinliyor?
Öncelikle Facebook’un arka planda, yani uygulama kapalıyken, mikrofonu kullandığı ile ilgili kesin bir kanıt yok. Facebook’un istediği mikrofona erişim izni; sesli görüşme, ses kaydı gönderme ve işleme gibi özellikler için alınmakta.
“E peki biz gün boyu kedi maması konuştuk ve kedi maması reklamı çıktı. Buna ne diyeceksiniz?” dediğinizi duyar gibiyim. Hemen açıklamaya başlayayım. İnternette izlediğiniz, okuduğunuz benzeri deneyimlere körü körüne inanmayın. Birinin çıkıp ben kedi maması dedim bakın kedi maması reklamı çıktı diye çektiği videoya inanmak, sinema filmlerindeki uçan kaçan süper güçleri olan karakterlere inanmak gibi bir şey.
Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal ağlar, arama motorları ve birçok internet sitesi sizin kullanım alışkanlıklarınızı, paylaşımlarınızı, gezintilerinizi, beğenilerinizi, takip ettiğiniz kişi ve konuları, bir konu veya gönderiye kaç saniye baktığınıza kadar analiz eder. Öyle derin analizler oluştururlar ki, sizi o platformda daha çok tutup zaman geçirmenize veya size seveceğiniz bir şeyler satmak için ikna etmeye yetecek kadar çok veri. Aslında çok daha fazla veri…
Mesela Facebook’ta arkadaşlarınızın ortak arkadaşları, size tanıyor olabilirsiniz diye önerilir. Büyük ihtimalle de tanıyorsunuzdur. Siz bir gün önce arkadaşınız ile onun arkadaşı hakkında konuşmuş olabilir ve ertesi gün Facebook o kişiyi size tanıyor olabilirsiniz diye önerebilir. Aynı şekilde takip ettiğiniz kişilerin ortak beğendiği bir ürünü size reklam olarak çıkartabilirler. Arkadaşlarınız beğendiyse sizin de o ürünü beğeneceğinizi düşünmek gayet mantıklı.
Instagram’da beğendiğiniz tarzda fotoğraflar karşınıza çıkar. Akışta en çok ilgilendiğiniz insanların paylaşımları öncelikli olarak karşınıza gelir. Herhangi bir otomobil markasını sosyal ağlarda takip ediyorsanız ilgi alanınız otomobiller olduğu için size diğer otomobil firmalarının, servislerin ve sigorta firmalarının reklamları daha sık gösterilebilir.
Ben bir şey beğenmedim, aramadım, takip etmedim ama yine konuştuğum ürün karşıma geldi diyorsanız bu durum alakalı ürün pazarlaması olabilir. Eğer internette bir şapka aradıysanız size saç ekim merkezi veya saç dökülmesini önleyen şampuan reklamının çıkması gibi. Yani dolaylı yoldan aradığınız veya takip ettiğiniz konular sizi aklınızdan geçen ürüne götürebilir.
“Ben böyle bir şey de aramadım ama bana neden banka kredileri ile ilgili reklam çıkıyor? Hem de tam ev almaya niyetlenmişken. Açıkla?” Açıklayayım… Şöyle ki, sahibinden.com’da satılık ev ilanlarına baktınız, akabinde Facebook’ta ev kredisi, kredi notunuzu söyleyen web siteleri veya banka kredilerini karşılaştıran hizmetler karşınıza reklam olarak çıkacaktır. Bu basit bir kampanya. Biraz daha karışık bir senaryo şu şekilde olacaktır.
sahibinden.com’da evlere baktınız, inşaat projelerini ve firmaları kıyasladınız, o firmalara ulaşmak için Instagram’da takip ettiniz ve hayalinizdeki o evi satın aldınız. Bir süre sonra size nakliye firmalarının reklamı çıkabilir. O esnada siz arkadaşınızla “Nakliyeci var mı tanıdık?” muhabbeti yapmışsınızdır ve muhabbetinizin üzerine o reklamların çıktığını düşünebilirsiniz. Reklam verenler X şehrinde yaşayan ve yine X şehrindeki Y inşaat projesini beğenen 25 yaş ve üzeri erkek kullanıcılarına beyaz eşya, nakliye, temizlik hizmeti gibi ürünlerin reklamını göster diyebilirler.
İş yerinizde dile getirdiğiniz araba almak istiyorum muhabbetleri sonrası aynı ağdaki arkadaşlarınızın otomobil firmalarının kampanyalarını merak etmesi ve aratması çok normal. Sonrasında aynı ağdaki tüm kullanıcılara aynı zamanda size de otomobil kampanyaları ile ilgili reklamların çıkması muhtemeldir. Böyle bir durumda “Daha yarım saat önce konuştuk bak, Facebook bizi dinlemiş ve otomobil kampanyası reklamını karşımıza çıkarttı.” diyebilirsiniz. Aslında Facebook sizi dinlemiyor, arkadaşlarınız dinliyor. 🙂
Yüzeysel analizlerin yanında yazımın başında bahsettiğim daha derin analizler de yapılmakta. Bu analizler sayesinde psikolojiniz, kültürünüz, eğitim durumunuz, siyasi görüşünüz, mesleğiniz, inançlarınız ve hatta dinlediğiniz müzik tarzı gibi bilgileri harmanlayıp bir şeyi satabilmek için veya bir konuya inandırabilmek için size nasıl yaklaşılması gerektiğini yüksek doğrulukla bulabilirler.
İnternette o kadar çok bilgimizi paylaşıyoruz ki, Facebook gibi devlerin sizin konuşmalarınızı dinlemesine gerek bile kalmıyor. Yani telefonunuz sizi dinlemese bile sizi anlıyor ve sizi tanıyor. Bunu unutmayın.